top of page

AHAD

  • Yazarın fotoğrafı: murat
    murat
  • 20 Haz 2020
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 28 Kas 2021

Merhaba Sevgili dostlar !!!

Konumuz AHADiyet olunca anlatmak için elbette kelimeler yetmiyor ve hemen yazının başıda şu ayet akla geliyor(veya bizim için yeniden İNZAL oluyor)

LOKMAN SURESİ / 27 - Yeryüzünde ne kadar ağaç varsa hepsi kalem, deniz de mürekkeb olsa ve bundan sonra da yedi deniz daha mürekkeb olup o denize katılsa gene Allah'ın sözleri yazılıp tükenmez; şüphe yok ki Allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.


İşte bu sessiz kalma hali AHAD halidir ki salikler sohbetlerinde bunu yeni bir isimle anarlar '' FERDİYETÇİLİK''....Gelin bunu biraz açalım.

Öncelikle AHADiyet = FERDİYET olduğunu anladıktan sonra artık defaatle ferdiyet dememize gerek yok. Her AHAD dediğimizde o aynı zamanda FERDİYET demektir, bunu okuyanlar bu şekilde değerlendirebilirler.

AHAD durgunluk gibidir.hani bir denizin '' çarşaf gibi' olduğunu görürüz ya, onun gibi.Sakin ve dalga olmayan denizde hiç hareket olmaz.Hareket malumdur ki FİİLdir. Fiil yoksa SIFAT ta yoktur. Sıfatlar fiil için gereklidir. Sıfatlardan şuhud aleminde fiil oluşur. Ancak şuhut aleminde açığa çıkan sıfatlarda zatın fiilidir. Zatın fiili sıfat olarak şuhuda çıkar, şuhuda çıkan sıfatnda fiil çıkar ki fiil fiil içinedir. İşte fiilsiz ve dolayısı ile sıfatsız olan bu durgunluğa AHAD denir.


Durgundur ama her hareketin SEBEBİdir. Her hareket oradan başlar. O'ndan tecelli eder. Bu AHAD hali harekete önce ikiye ayrılma ile başlar. Aslında ikiye ayrılmada yoktur. Çünkü tek olan AHADdır ve yoluna tek devam eder(aslında buna tek denmez SAFİ denir,bunu aşagıda açıklayacağız) ancak AHADiyetinde tektir,yani SAFİdir. SOYUT olma halindedir. SOMUT olunca iki ile olur yani buna ZAHİR(görünen)olma denir ve bu ilk ikileşme ile boyutlar başlar. Burada yine önemli bir nokta şudur ki her zahir(görünen)yine iki özelliğe ayrılır,GÜRÜNEN ve GÖRÜNMEYEN uçlar.

Bunu şöyle düşünebiliriz ;

Bir fidan topraktan çıkar,dümdüz tek bir dal olarak uzar,kuvvetlenir sonra dallara ayrılır ama o yeterli boya gidinceye kadar düz gider ve ondan ayrılan dallar sürekli iki uç gibidir.Halbuki DAL olma ismiyle tekin /safiliğin bu yolculuğunda aslına GÖVDE ismini kazandırır.Eğer o ayrılmalar DAL olmasaydı tekin/safinin yolculuğunda ona GÖVDE ismide verilmeyecekti. Dalı oluşturan gövde ismi dal oluşturmadan FİLİZ idi, sonra filiz güçlenince ondan DAL çıktı ve dal çıkmasıyla filiz gitti DAL ve GÖVDE oldu. İşte tek hatta orda tek demenin bir anlamı bile yok YALNIZlık olma nedeniyle bir SADElik yani bir SAFlık var ki buna SAFİYULLAH deniyor. Allah'ismiyle bahsedilenin asıl kaynağıdır bu SAFlık. Bunuda kısa bir örnekle açıkladıktan sonra konumuza döneresek, bu saflıktan iki dal çıkar. Safiliğinden bilinmeyi murad etmesiyle ikilik oluşması olmazsa olmazıdır. İşte tam bu noktada şunu düşünmek gerek. Allah tektir şirki(ikiliği)kabul etmez, yani şirki asla af etmem diyorda safiliğinin bilinmesi içinde ikilik şart oluyor. Yani SAFİLİĞİ şirke(ikiliğe)muhtaç. Peki niye şirki(ikiliği)kabul etmiyor ? ...Bakın bunu Allah diyor :) SAFİLİĞİ demiyor. Safiliği Allah ile diyor ki ; Şirki asla kabul etmem... Kabul etmemesi SAFİLİĞE gel,FERDE gel, burası yaşam yeri deyil ama anlaman gerek,bilmen gerek,safiliğe ulaşman gerek. Ulaş safiliğe bir tad sonra Allah,insan,kul,hayvan,bitki yaşa,ama safiliği anlayarak yaşa. Ve sonra safiliği Allah'tan diyor ki '' bilenle bilmeyen bir olurmu ? ''...Bu durum gerçekten sivri bir durum :) adamın kellesini vururlar elbet. öyle bir anlattık ki elçilere Peygamber denirdi biz kalktık bu tarz anlatımla Allah'ı SAFiliğin elçisi gibi anlattık :) ....nedersiniz laf çarpan olur mu? küfreden olur mu ? İşte TEVhid zevkidir derler, zevk geldimi durmaz, engel tanımaz,onun için dikenli yol,kanlı yol denmiş bu yola bu yol ZEVK yolu. Belki işte o SAFiliğin bizdeki haline biz ZEVK diyor ve geçiyoruz.


Burada önemli bir not düşmemiz gerekir. Safilik; OL/AN'ın henüz Allah ismi almadığı AN'ıdır. Orada ne isim vardır ne cisim. Bir somut varlık veya soyut yokluk/his/duygu yok ise orada isimde olmaz...


Evet konuyu dağıtmadan devam edelim.

Safilik yani AHAD ikiye ayrıldı, ALLAH ve İNSAN ...şatiyelerde sorarlar ! Allah mı insanı,insan mı Allah'ı yarattı ? diye...Bunu bu sırları kavramamız için sorarlar,yem atılan sözler veya çarklar çalışsın diye atılan sivri sözlerdir,batar,ya kaçırır ya peşinden koşturtur. Sap ile samanı ayırmak için..Evet !!! Safilik ikiye ayrıldı Allah ve İnsan...Sonra Allah VARLIK ve YOKluk....İnsanda BEŞER ve KAMİL diye ikiye ayrıldı...Sonrada ELÇİLER oluşur...BEŞER ile ALLAH arasında elçi KAMİLLER ki bunlara peygamber dendir...KAMİLLER yani peygamberler ile AHAD arasında ALLAH elçi oldu...Kamiller /peygamberler ile AHAD arasındaki eliçi olan Allah'ı örtüler ve bu örtüye CEBRAİL diye bir melek / Kuvve olarak İSİM verdiler...AHAD yani safiliğin ikiye ayrılmasını en iyi örnek FATİHA suresidir...Demezler mi, FATİHA Allah ile kulun konuşmasıdır...Niye konuştu bu iki uç ? Safiliği AHADı konuştu...Bu yol zahmetli yol...Safilikten / AHADdan BEŞERE uzanan zorlu bir yol...İkilikler alemi...Elçiler oluştu,beşerler,kamiller,melekler,şeytanlar oluştu...işte size KESRET...


Onun için bu paylaşıma bir resim ekledik....

Ehadın nasıl bir kesrete dönüştüğünü sergiyebilmek,nasıl bir yayılım,nasıl kesret oluşturduğunu bir resimde, bir şemada topladık....Bir beşer KEMALAT yoluna girdimi bu AHADın HAREKETlenmesidir. Hareket MİRAÇ ile olur. BEŞER miraç ile ALLAH ucuna ulaşmak ister..Lakin aynı anda o beşerden isteyen AHADın Allah ucudur...Allah ucuda BEŞERE ulaşmak ister...Beşer kamil İNSAN olma yolunda miraca başladığı an Allah BEŞER olma yolunda miraça başlar...Beşer Fail Allah - Mevsuf Allah - Mevcut Allah diye miraç ederken Allah kavseyn Safiliği ile Hazretül ceme ve oradanda nefs aleminin temiz bölgesi CEM makamına miraç eder...ve BEŞER ile ALLAH CEM makamında buluşursa işte orası ENEL HAKK nida zevkinin yaşandığı makamdır...Sorgu sual,hesap kitab burada yapılır...Akşam namazı vaktidir. Kıyamet kopmuş...güneş batıdan doğmuştur,yani Beşer BEKAya geçmiş KEMALAT makamlarına yönünü çevirmiştir...Yolculuk devam edecek...BÜYÜK BULUŞMA işte budur, KURTULUŞ işte budur,Lafta deyil yaşayarak,zevk ederek tahsil etme ve idrak etmedir bu....SEN ey insan ! Şemada ki gibi, işte VUCUT/ MEVCUT kol,bacak ve baş uzantılarınla fena mertebeleri ve beka makamlarını oluşturmaktasın...Tüm dinler sende...Çarmıhın haçı, Davutun yıldızı,Süleymanın yıldızı, yahudanın sembolleri İNSANı anlatmakta...Hırıstıyan,Yahudi,Mecusi anlayarak yaşar veya yaşamaz bu bizim konumuz deyil...Tüm oluşum merkezi KENDİNdeki SAFlığa ulaşıp oradan etrafına seyretmen bir zirveden bir ovayı, bir şehri, yani harika bir doğayı seyretmen deyilmidir ? Böyle bir manzarada fiziksel olarak bulunsak o manzarada inanın hiç birimiz olumsuzluk bulmaz,harikayı zevkle seyrediriz..

MÜLK SURESİ / 3 - O, yedi göğü tabaka tabaka yaratandır. Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun?


Evet ! İşte bu kusur görmemek SAFİLİĞİ / AHADı idrak etmeden asla olmaz...

Bazen anlatımlarımızda okuyana ters gelen,şirk gibi görünen sivri anlatımlar olmuştur,bu okuyanın anlamasıyla ilgilidir. Elbette anlatılamayan,kelama gelmeyen SAFİLİK yani EHAD hakkında söz etmek için bu sivri sözler kaçınılmazdır. Bunu anlatmanın, söze/kelama dökmenin başka bir yoluda yoktur...anlatılmayan,kelama gelmeyen bir ŞEYleri niye anlatmaya kalktın ozaman ? diye soran olursa !!! BUNA AŞK DERLER____SAFİLİĞİN ŞERBETİDİR AKARSA KİMSE DURDURAMAZ


Safiliğin beşerde tezahürü ateş gibidir yakar, kemalatta tezahürü şerbettir. Şerbet içmeden ateş yakar,cehennem irinidir,zakkumdur...Şerbet içersen eğer İbrahim gibi o ateş yakmaz....


Saygı,sevgi ve selamlarla

Dosttan Dosta Kadeh dolusu şerbetler ulaşsın...





 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© 2023 by Samanta Jonse. Proudly created with Wix.com

bottom of page