ELBİSE
- murat
- 9 Haz 2019
- 3 dakikada okunur
Melameti yolda yürüyerek tevhid eğitiminden geçenler fena ve beka makamlarında elbiseyi çıkarmak ve elbise giyme hadisesini sohbetlerde çokça dinlerler.Fenada elbiseyi çıkarmak(soyunmak)bekada elbise giymek meselesi sohbetlerle her ne kadar ilmel verilsede tefekkürde ve yaşamda yerine oturtarak,anlam kazandırmak oldukça zordur.Elbet tevhid zevkii dir ve zevkin sınırı yoktur.Bu böyle zevkedilmeli,böyle zevketmeyen zevksizdir gibi bir sınır asla koyulamaz.Sadece açıklanan bir zevk o konu ile ilgili bir çok zevklere açılan bir kapıdır,o kadar.
Burada dikkat edilmesi gerekli hususlardan ilki şudur ki; fenada ne çıkardığını bekada ne giydiğini anlamak,idrak etmek ve önemini kavramaktır.
Bunu izah için şu örneği verelim.
Evimizin yaşam standartı ve toplumumuzun yaşam şartlarına göre herkesin rengarenk elbiseleri mevcuttur ve bunu giyerler.Buna kişisel veya sivil kıyafet diyebilirz.Oysa her kişi yaşamlarının belli bir döneminde sivil kıyafetini çıkarıp bazen okul,bazen spor,bazen kamu elbiseleri giymek durumunda oluruz ki bu giyilenlerede forma,üniforma gibi isimler verilir.Bunu fena ve beka olarak değerlendirir isek,çıkarılan sivil kıyafet fena,giyilen beka elbiseside forma/üniforma olarak değer bulur.
Demek ki elbise çıkarmaktakı mahiyet yine elbise giymek deyil o elbisenin bir devletin kamu kurumlarına temsilendir.Elbet Allah'ta devlet gibidir ve insansı elbise çıkarılırsa çıkanın yetine Allah üniforması giyilecektir.Devlet kurumlarında o kurumu temsil eden özel üniformalar giyen o elbisenin hakkını vermesi gerekir,o elbise içinde o kurumun iradesi altındadır,o elbise altında özel/kişisel arzular uygulanamaz.Bu konuyu bir tefekkür ile açıklarsak,devlet ZAT ise onun kurumsal üniforması altında şahsi işler görülmez,sadece kamunun emrindedir.Bu emre uymayanın üniforması çıkartılır.Tabi bu örnekle "bu üniformalar gün içinde giyilip çıkarılan yerine tekrar sivil elbise giyilmeye imkan sağlayan bir durum deyilmi?"" diye sorabilirsiniz.O zamanda size kurumlar içinde ASKER üniformasının mahiyetini örnek veririz.Asker üniformalarını giyen onu kolay çıkaramaz,onların üniformaları kışlık,yazkık ve tektif(tören ve cemiyet elbisesi)olarak yine ûniformadır.İşte tevhid yolunda fenada elbiseyi çıkarmak,bekada asker üniforması olarak giyinmeyi KEMALAT diyoruz ki bu da Allah elbisesini giymek anlamındadır.
Devletin içinde eğitimden sağlığa,güvenlikten hukuka vs nasıl kılık-kıyafet kanunu var ise Allah'ında aynen kılık-kıyafet kanunu mevcut.Allah devlet kurumlarında maden ve türevleri(elmas-altın-bakır-kömür-demir),bitki ve türevleri(ağaç-çiçek-ot ve türleri),hayvan ve türevleri(denizde yüzen çeşitler-uçan çeşitler-koşan çeşitler) olarak kıyafetleri mevcut ancak insanda sadece insan üniforması bulunmakta ve çeşitlilik yok. Etten kemikten insan üniforması TEK tiptir.Modeli ve şekli her zaman aynı tek model.
Fakat burada enterasan bir konu var.Etten kemikten bedensel elbise malesef devletine yani Allah'a asi gelmekte,onun için insan elbisesini giyen ZAT kendine insansı elbise ile zarar vermekte,isyan çıkarıp emirlere itiraz etmekte,insansı istekleri uygulama peşindedir.Onun için ZAT kendisi kendisinin elbisesine kanarak hata etmekte(buraya dikkat edelim) ki o elbisenin mahiyetini açıklama gayreti ile bir ilim tahsis etmekte,bununda adı tevhid eğitimi olan ilmi ledün tahsilidir.
Evet bu elbise sohbetlerde SIFAT olarak anılır.Özel/şahsi/kişisel/sivil sıfat elbisesi fenada çıkarılır,yerine bekada üniforma giyilir.Üniforma giyen devlette DEVLET ADAMIDIR,Allah'ta üniforma giyen ALLAH ADAMIDIR.Burada giyenin fiziksel kadın-erkek olması önemli değildir,kadında olsa erkekte olsa öz olarak insandır giyinende ADAMdır.
Tam burada yardımcı bir örnek(tefekkür)yerinde olur,onun için dikkatlice okuyalım.
Görünmez olan ZAT sıfat elbisesini giyerek görünen olur.Şimdi burda devrim niteliğinde bir İDRAK ortaya çıkar.Mertebe/makam eğitim sohbetlerinde CEM çıplak HAZRET sıfatları giyinme yeridir denir ancak görünmeyenin ilk önce sıfatlanması yine bir çıplaklık halidir.ZAT sıfat elbisesi olan subut sıfatları giyinmesi(hayat-ilim-irade-kuvvet-görme-duyma-kelam)bebek olarak yine çıplaktır.Zatın çıplaklığı yokluk,sıfatın çıplaklığı fiziksel bedendir.YOKLUĞUN yani görünmeyen(batın)nın görünen(zahir)olması ile birlikte çıplak olmakta ve bir elbiseye ihtiyaç duyulmaktadır.İşte bu noktada bir elbisede FİİL elbisesidir.Belki bir çoğumuz bunu yadırgayacak ama bu yolda aşk ve sabırla yürüyenler mutlaka bu gerçekle karşılaşacaktır.
Tevhid talebesi '' biz eğitimde sıfatı elbise bildik ama fiili elbise olarak bilmedik sadece iş/amel olarak gördük'' dese de bu noktada yukarıda anlattığımız üniforma giymeyi hatırlamak gerekecektir.Evet görünmeyen zatın elbisesi et kemik subut sıfat olan İNSAN dır ve bunada bir isim verildimi o et kemik elbisenin bir ismi olur mesela YUNUS denir.Yunus görünmeyen zatı görünen yapan elbisedir(sıfattır) zatın elbisesidir ve zat giyinmiştir, bu durumda ZAT ve SIFAT cem olmuştur.Zat sıfattan ayrımıdır?elbette deyildir.işte ete kemiğe büründüm Yunus olarak göründüm bu haldir ki bu sefer sıfat çıplaktır.Onun için sıfata da bir elbise gereklidir ve bu elbise fiil elbisesidir.
Bu FİİL elbisesi ise Allah'ın 99 esma/isimlerin den türeyen bilerce başka esmalar elbisesidir.Ehlullah bu konada esma sayımını bir nefeste 3000 adet saymış ve sayamadığı bir çok esmayı siz sayın demiştir.Tacir Allah-Ziraatçi Allah-Muallim Allah-Koşan Allah-Fırıncı Allah-Tamirci Allah-Saatçi Allah diye sonsuz esmaları dile getirmişlerdir.Aslında FİİL elbisesi bir bakıma göre MARİFET elbisesidir.Zatın Sıfatından ortaya çıkan özel marifet elbisesi.Zat TEKtir ancak sıfat ÇOKtur olması marifetlerin çok olmasından dolayıdır.Zat tek(vahdet)sıfatta tek(vahdet)olursa bir tek sıfattan binlerce marifet açığa çıkmaz,bu mümkün deyildir.Bir insannın hem futbolcu,hem fırıncı,hem çiftçi,hem sütçü,hem tüpçü,hem doktor,hem hemşire vs olma imkanı yoktur.Bu meslekler birer marifet/yetenektir ki biz buna dil alışkanlığı ile meslek diyerek geçiştirmekteyiz.Sıfatların ÇOK(kesret)olması mesleklerin/marifetlerin çok olmasına dayanmaktadır.Marifetler elbette iş/yetenek/fiillerdir.Onun için MANEVİYATIN dört ana unsuru şeriat-tarikat-hakikat-marifet diye öğreniyorsak,şeriatı tarikatı bir şekilde yaşayıp HAKİKATa ulaşıp kamil mürşitden hakikat ilmi tahsil ediyorsak MARİFETİN anlaşılmasınıda sizlere bu kadar olsun açıklayalım ki sonradan kafaları karıştıran sorular olmasın.Hakikat yolunda alınan tevhid dersinde gerçekler/hakikatler anlatılır ancak marifet yolda yürüyen saliğin özel yeteneği/isteğidir.
Tüm bu anlatım bir zevkin tefekkürlere düşmesi içindir.Kıyıda köşede şüphe,anlaşılmayan konu kalmaması içindir.Oldu bitti ile hakikat anlaşılmaz,hakikati eşelemek,eşelemek,eşelemek gerekir.

Comments