top of page

HZ NUH’UN 950 SENE YAŞAMASI

  • Yazarın fotoğrafı: murat
    murat
  • 22 Haz 2020
  • 5 dakikada okunur

Bu bilgi bize Kur-an da verilmekte ...

Ankebut Suresi / 14- Vaktiyle biz Nuh’a kendi Kavmine resul olarak göndermiştik.Nuh.bin seneden elli yıl daha az bir süreyle onların arasında kaldı.Sonunda zulümlerini sürdürürlerken onları tufan yakaladı...

İşte bu ayete, bir çok Allah yolunda yürüyen ve ayetleri kendine muhattap kılanlar için anlaşılmaz,işin içinden çıkılamaz anlamlar yüklenmekte. Sebebide niçin direk 950 yıl denmemiş? Bin SENE ve elli YIL olarak dile gelmiş.SENE nedir YIL nedir ? gibi sualler oluşmuştur...Bir önemli noktada,çok sayıda mealde ‘’arasında KALDI’’ derken sadece bir kaç mealde ‘’ arasında YAŞADI’’ denmekte...KALMAK ve YAŞAMAK elbette farklı olsa gerek....


Problem BU !!! Evet şimdi başlıyoruz.


Bu ayet ile bu yola başlarken önce bilmemiz gerekli bazı hususlar var !!!

ŞURA Suresi /13- Allah Nuh’a buyurduğu şeyleri sizede din olarak buyurmuştur.Sana vahyettik; İbrahim’e,Musa’ya ve İsa’ya da buyurduk ki; ‘’Dine Bağlı kalın,onda ayrılığa düşmeyin’’ Ortak koşanları çağırdığın şey onların gözünde büyümektedir.Allah dilediğini kendine seçer,kendisine yönelenide doğru yola iletir.....

Bu ayet ile

1-Nuh’a buyrulan, Kur-an’da Hz Muhammed’e de, dolayısı ile Kur-an ile ilginen bizlerede buyuruyor.

2- Peki bu buyrulan DİN ne?nasıl bir din?

NUH’A BUYRULAN

a)Nuh’a

b)İbrahim’e

c)Musa’ya

d)İsa’ya

e)Muhammed’e de buyrulmakta...

Bu buyrulan DİN başka bir peygambere buyrulmuyor.

Netice itibarı ile,buradan anlıyoruz ki; Bu beş peygamberin bir ortak özelliği var.Buna delil teşkil eden Kur-an ayeti ise...

BAKARA suresi / 253- O işaret olunan resuller yokmu,biz onların bazısını bazısından üstün kıldık...

VE

AHKAF suresi / 35- Ey Muhammed ! Azim sahibi peygamberlerin sabrettikleri gibi sende sabret. Onlar için acele etme.. ayeti.

Tamda burda bu beş peygamber ULU-L AZAM peygamberleri denilen özellik üstünlüğü olan RESULler olarak karşımıza gelmekte ve bunlardan NEBİ olarakta bahsedilmemekte RESUL denmekte...Bu ayrımı elbet hepiniz biliyoruz ve üzerinde durmadan geçiyoruz...

Efendim ! Bunların Nuh’un 950 yıl yaşaması ayeti ile ne ilgisi var demeyin. Çünkü ilgisi olacak. Bugün olmazsa yarın olacak J Çünkü bunu anlamak için bu ulu’l azm peygamberlerinin dönemine kısaca değineceğiz. Önce şu notu yazalım...


ULU’L AZM NEDİR ?


Yukarıda AHKAF 35. Ayette bahsettiği gibi SABRlı olan ve ACELE etmeyen anlamındadır...Fakat bunun çok entarasan bir yönü vardır ki; burada sabırla neyi kast ettiğidir? Kavminin inançsızlığınamı ? yoksa neden inanmadıklarına mı sabr edilmesi gerekir ki ulu’l azm olsun ?

Hemen yine bir ayet ile dile getirelim...

NUH SURESİ

Nuh peygamber olarak gönderiliyor gerekli tebliğini yapıyor lakin

5. ayette diyor ki ‘’ Ey Rabb’im,Ben kavmimi GECE GÜNDÜZ davet ettim’’

Nedir bu GECE GÜNDÜZ davet etmek ???

6. ayette ‘’ fakat benim çağırmam onların sadece kaçmalarını artırdı’

GECE GÜNDÜZ çağırma kaçmalarını artırıyor !!!

Evet çağırdı ama kaçtılar !!! neden? Niçin ?

Cevap

8.Ayet ‘’sonra ben onları açık açık çağırdım’’

Sistem değişiyor

9.Ayet ‘’ sonra hem ilan ederek söyledim onlara,hem gizli gizli’’

Eveeettt....işte Huh,ulul azm peygamber özellikleri burada belli oldu...

Şimdi bu gece ve gündüzü bir sohbetten alıntı ekleyerek açalım...

‘’’. Nuh a.s. kavminin kendisine tabi olmadıklarından mütevellit, ya rabbi yer yüzünde hiç bir kafir bırakma diye beddua etti. İşte tenzih mertebesindeki kişiler, kendilerini doğru yolda olduğunu kabul ederler. Teşbih mertebesindeki kişilerde, kendilerini doğru yolda olduğunu sanırlar. Onun için Nuh a.s. geceyi yani vahdeti, vahdete davet, gündüzü yani kesrettekileri kesrete davet etmesi kişilerin reddine vesile olur. Bu deniz içindeki balıklara, denize gelin demeğe benzer.halbuki tevhidde, vahdettekileri kesrete davet, kesrettekileride vahdete davet gereklidir.

Muhiddini arabi hz. leri, Nuh a.s. bahsinde; hz. Muhammed ümmetini davette, hem tenzih, hem teşbih etti. Hz. Nuh ise, akıl ve ruhaniyeleri yönünden, kavmini gece davet etti. Çünkü bunlar, gizli ve mahiyetleri karanlıktır. Sonra kavmini, zahir suretleri ve maddi benlikleri yönünden gündüzleride çağırdı. ve her iki daveti birleştirmediği için bu ayırma yüzünden batıncılar nefret etti. Onların dolayısıyla kaçmalarına vesile oldu. Onun için hz. Muhammed a.s. geceyi gündüze, gündüzüde geceye davet etmiştir buyurdular ‘’’

Buradanda anlaşılacağı gibi gece –gündüz den kasıt vahdet ve kesret olarak anlatılmakta,yani bir bakıma hakikat ve şeriat ikilisini kasd etmekte...Onun için Hz. Muhammed ‘’ Ben atabız İbrahim’in hanif oalan tevhid dinindenim’’ demiştir…Nuh’un dememiştir…Nuh as. İle Tevhid metodu gereksinmesi ortaya çıkmıştır…Nuh as. Sonradan toparlamış, davetten kaçanlara beddua ederek tufana sebep olmuştur ama sonunda tufandan sonra o da tevhid etmiştir. Bir rivayet tufandan sonra 50 yıl yaşaması enteresandır…

Ancak bu BİN SENEDEN ELLİ YIL EKSİK şifresi onun tufandan sonra elli yıl yaşamasıyla alakalı deyildir.

Peki BİN SENE nedir? bin sene burada çokluk veya bir süresizlik ifadesidir.Mesela yedi güne BİR hafta deriz,dört haftaya BİR ay, oniki aya BİR yıl,yüz yılada BİR asr derizde BİN YILA NEDERİZ ? işte ona bir isim konmamış. İsim olmayınsa sınırda yok(bu vesile ile isimlerin bir sınır biçmekte olduğunu gördük J )…

Onun için bin yıl bir zamansızlık ifadesi. Peki ELLİ SENE nedir ? dikkat ederseniz Ulul azm peygamberleri beş idi…Her peygamber tevhid ettikleri için sadece zahir duyuları ile beşer deyil tevhid etmeleri nedeniyle batın olan hafi-ruh-nefs-kalp-sır duyularıda faaliyetteydi ve beş batın beş zahir on duyu ile beş peygamber eder elli yıl….işte BiN olan sınırsız ifade içinde bu ELLİde elbette onunla beraber sınırsız…Şu an dahi o elli içinde bulunmaktayız ve o elli ellibir olmaz…Bunu niye böyle zevk ettik?

Hemen Ulul Azm olanlara bakalım…

Nuh as. Azgın,şımarık bir kavme geldi…Put kırmadı…Tevdidin anlaşılmasını,oluşmasına ve bir metoda bağlanmasına gerekliliği ortaya çıkardı.O bunu yaşamasaydı İbrahim ve sonrası tevhidde olmayacaktı..

İbrahim as. İse put kırdı…Krallın putlarını..Nemrutun ve avanesinin putlarını kırdı.Peki İbrahim as. putları kırdı da Muhammed as. Niye bir daha kırdı???Onu sonra fırsat bulursak değiniriz.

Musa as. Put kırmadı,oda İbrahim as. Gibi kralla mücadele etti,hatta FİRAVUN kralının sarayında yetişip büyürek yaptı…İbrahim as. Put kırdı,Musa as. İse ilim cok ilerleyen ben TANRIYIM demye getirdiği büyüklenmesini KIRDI,denizde boğdu…Buradanda anlaşılmakta ki İbrahim as. Şeriat putlarını yani gönüllerde olan batın duyguların şekillerini kırdı,Musa as.da kendisi bir şekil ve yaratılmış olan batini ilmiyle kendini putlaştırmıştı,kırılacak bir nesne olmadığı için ölmesi gerekti ve öldürdü…

İsa as.’a gelince o ne kırdı,ne öldürdü. Aslında bu yolda kendisi öldü,yani öldürüldü,veya öldürüldüğü sanıldı vs. konumuzun dışında. İCİLtmedi,İNCİLdi. Ama birr şeyleri YIKTI. Neyi yıktı? Çünkü o DİN ADAMLIĞI otoritesini yıktı.Manastır olgusunun BAKİRELİK otoritesini ayaklar altına aldı,Kilise yani Musa as dan kalan tevhid mirasını kavrayamayan ve tenzihte kalarak dini bir otorite sağlayan ideolojik anlayışı yıktı…

Muhammed as. İse taa Nuh as. İle başlayan ikiliği bir etme metodu olan tevhid anlayışını gerçek yerine oturttu. İşte Nuh as. In gemisi CUDİ dağına oturması ,Muhammed as ile son kez gerçek yerine oturan tevhid GEMİSİdir…Nuh as. In tufanı Muhammed as. İle son bulmuştur. Şimdi sorarım size tufan ne kadar sürdü desek rakamsal bir değerini bulabilirmiyiz? Zamansız olan allah’ın anlatımlarında zamanlı olanlar işin içinden çıkamaz.NUH as. Kavmine_İBRAHİM as. Şeriatçı Nemruta_MUSA as. Hakikatçı Firavuna_ İSA as. Hakikatçı firavundan sonra şeriatçı din adamlarına göderildi. Peki MUHAMMED as. Kime gönderildi desek hemen el cevap Ebu Cehile,Kureyş kavmine,Mekkelilere derler. No hayır O ALEMLERE RAHMET gönderildi…Aleme…İşte onun için son peygamber oldu ve kimsede bir daha çıkmadı,çıkamıyor,çıkmayacak….

Konu Başındaki ayet ile ELLİ YIL konusunda dikkat ederseniz Muhammed as. Miraç hadisesinde tevhidi tam gerçekleştirmek için Nuh as. ın yaşadıklarını yaşamamak için batınındaki aşk ve zevkinin zahirde bir fiiliyatı olacağından 50 vakit namaz istedi(arzuladı) ama aşk ve zevkimle ben güç yetirsemde ALEME geldim güç yetiremem dedi…Yukarıda 5 ulul azm peygamberin zahir ve batın duyularıyla o 50 yılı zevk etti ama onu 5e düşürürek 5 VAKİT namaz ile sembolize ederek rutinleşmesini murad etti….Madem ki O alemlere geldi ve şimdi biz varız bu alemde bizlere geldi ve bu konuları cımbızla ayıklayarak ortama sunmak vazifemiz ve borcumuz…

Muhammed as. tevhidin BATINI yani VAHDETi idi…Alem ise o vahdedin KESRETİ…Onun için bu alem tafsilatı Muhammediye denmekte…Kesret olan bizler Muhammed as dan geriye doğru ADEM as’a kadar anlamamız ile bizde VAHDET olacağız inşallah..Lakin vahdet olmanın sorumluluğunu bilmek ve önemsemek gerekir…GECE ve GÜNDÜZ kavramları ile sınırsız bir B(i)N in ELLİ yi ALLA-yı kavramak gerek…


Bu açıklama yeterli olduysa ne ala…olmadıysa sorabilir,yine tatmin olmadıysanız araştırabilir bu konuyu dahada açarak daha engin zevklere koşabilirsiniz..


Dosttan dosata selam olsun___illahuu

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


© 2023 by Samanta Jonse. Proudly created with Wix.com

bottom of page