İLM-İ LEDÜN

İlm-i ledün'den bahsedelim bugün. Kalbe bir bir oya gibi işlenen şuur deryasının hakikatinden.Ve dahi onun bile ötesinde olan bambaşka bir ilimden; Tüm bilinenlerin,yazılanların,duyulanların ötesinde bir ilimdir ilm-i ledün.Okumak fiilinin kökeninde yatan görme eylemidir. Lakin beden gözü ile değil,bilakis kalbin gözüdür hakikati gören.İhsan ile kalbe nakş edilen ilahi sırlara vakıf olma hadisesidir.Akıl ile kavranacak bir durumu yoktur.İlm-i ledün sahibi olanlar,şuurun yansımalarındaki hikmeti ve onun ilahi denge algoritmasını çözebilenlerdir. Kur'an-ı Kerim'de "Kehf" suresinde de bu durum açıkça bildirilmiştir.7 uyuyanlar baş bölgesindeki 7 deliktir.(2 göz,2 kulak,2 burun,1 ağız) Hatta surede geçen 7 uyuyanlarla birlikte olan köpekcik Kıtmir bile hani bazen ayarı kaçan dildir(söz/kelam),mağaranın kapısında bekleyen.İşte ledün okumak budur hayatta karşılaştığımız olaylara mana verdirebilen.Batın okumak denir bunun adına,yani zahirin (görünenin) hakikati olan iç mana.Peki ne kazandırır bu ilim insana?Ehli olabilen için nice zenginlikler oluşur idrakında.Madde ile değil elbet de tüm zenginlik mana ile gönül bağında oluşur.İlm-i ledün ile fecr-ü kur'ana yol alır insan. "Fecr" yarmak,açmak,açığa çıkarma anlamındadır.Gecenin yarılıp gündüze kavuşması misali.İlm-i ledün'de ölen idrak fecr-ü kur'an ile dirilir.Burada her iki görüş birlenir.Şuur boyutunda hayal olan mana bir an'da gerçeğe dönüşür.İlm-ü ledün'de yokluğu yaşayan idrak ,fecr ile an'ı ol'an-a dönüştürür. Mana zenginliği maddeye hükmeder ve insan her iki cihanda da (batın-zahir/ruh-beden/madde-enerji) rahmet,merhamet ve bereket ile rızkını tamamlar.

{ Alıntı___Halid Fuad }