SIR NEDİR?
- murat
- 27 Tem 2019
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Tem 2019
İnsan olarak beklentimiz ne?
Hayattan,din den,hayat ötesinden beklentimiz ne?
Her şey aslında hayat ötesi bilinmemezlik gizemine takılıp kalmakta. Hayat Dediğin Göreceli bir şey, dinde böyle ancak Hayat Ötesi Bir Gizem'e bağlı ,hayattan beklediğimiz bir insan olarak yaratılmamızın seni gereksinmesi olan yeme içme üreme çalışma kazanma biriktirme gibi Emel ve arzulara dayanır ki Elbette bir sonu vardır ve sonuçta kazanımlar bireysellik de kalmayanlar gelecek nesillere bir miras olarak tevdi edilir.. dinde ise öğrenme bilgilenme uygulama anlama kavrama gibi amaç ve Gaye olsa da Tüm bu gayelerin nihayetinde ölüm ötesini kavrama ve kurtarma anlayışı yatmaktadır Peki bugüne kadar hayat içinde bulunan din objesini kullanarak hayat ötesi Gizemi açık ve net bir şekilde anlayan ve anladığını izah eden var mı Yoksa tüm uğraşlar tahmini Bir Hayal üzerri, hissedilen kavramlar mı?
Oysa dikkat ederseniz gerek hayatta olsun gerekse Hayat içindeki dinde olsun sürekli bir karmaşa ve kavga içinde olunmaktadır. yaptığım yapmadığım bildiğim bilmediğin kavradığı kavrayamadığı gibi birbirinden Üstün olmak Üstün olma nedeniyle baskıcı ve kabul ettirici bir tavır insan alemine zor durumda bırakmaktadır Oysa bilinmelidir ki ne kadar Engin bilgiye marifete kabiliyete sahip olsanız da her Engin bilgi kendinden yüksek Engin bilgiye her marifet kendinden farklı bir marifete mutlaka muhtaçtır. Eğer bunu idrak ettiyseniz İnsanoğlu ana rahminden Mezara sürekli bir kabul etme durumu içindedir
Insanoğlunun başlangıcı bilinen Adem'in yaratılması hadisesinde ilk imtihan Kabuldür. Kabul edenler ve etmeyenler ikilisi arasında seçme hakkı ile Start olundu ve insan hayatına sürekli İki seçenek arasında biri seçme tercih durumu hasıl olmuştur... bu nedenle insanlar topluluk halinde Yaşarken bir kısım bir taraftan bir kısım diğer tarafta olmak üzere hep ikiye ayrılırlar ve birbirlerine üstünlük taslayıp bastırıp birbirlerine kabul ettirmeye çalışırlar... Halbuki Madalyonun ters yüzü 2'yi ayrı ayrı değil de 2'yi tek eden aynı anda ikisini de kabul edebilme seçeneği olan 3. seçenek göz ardı edilir ...işte bu ikilik içindeki alemde taraftar olmamak iki tarafı da anlamak olabilecek en iyi düşünce ve yaşam şeklidir...
Tabii ki bu üçüncü seçeneği tercih edenlere de yolda bir tuzak vardır ..bu tuzak kendine sınır koyma tuzağıdır insan kendine, bu bildiğim Doğrudur, bu budur ,Bu en büyük düşünce yapısıdır gibi kayıtladığı an kendine sınır koyar... Oysa insan önü Okyanusa açılan Liman şehri gibi olmalıdır.... Engin Okyanus önünde her şeye açık ve kabul edebilen olmalıdır Bu sözde değil özde olmalı Kendinizden farklı fikri dinlemek onu kabul etme anlamına gelmez... Önemli olan dışsal sukutla Dinlediğinizi içsel onaylıyor musunuz? hiç de onaylamadığınızı dışınızda onaylıyor gibi mi yapıyorsunuz?mesela burada..... iki düşünür oturup konuşur, birbirlerini dinler, sukut içinde dağılırlar fakat ayrıldıklarında Her ikisi de içinden bir diğerinin hatalarını ön plana koyarsa bu olmaz ...hataları koyduğu gibi doğruları da koyabiliyormu? o doğrular kişideki mevcut yanlışlara acıtıyormu? işte mesele burada ....
Maalesef ki beşeri yaşantının en büyük sıkıntısı toplumsal yaşantıda tüm düşüncelere Engin Bir Deniz Gibi açık olamamaktır...iyi bir düşünür idrak ettiğini anladığını kavradı ını Elbette kabul eder ama anlayıp kavrayamadığını elinin tersiyle itmez çünkü yukarıda da dediğimiz gibi her bilenin üstünde bir bilen vardır Eğer siz Üstün bilgiye ulaşmış sanız ve önünüze sizden daha farklı ve ters bir bilgi sunuluyorsa ki işte o bir SIR olabilir....işte yazımızın başında da bahsettiğim gibi hayat ve din görecelidir... Ancak ölüm ötesi anlaşılması için bu SIRra muhtaçlık vardır...Unutmayın sır gizemdir,saklıdır,ancak bir hırsızdan saklanır gibi kuytuda deyil meydanda saklıdır.Aslında buna saklı bir sır da denmez çünki meydandadır ,onu saklayan bizim kendi düşüncemizdir.Yeter ki o sırrı iste.İstemmenin tek yoluda engin deniz gibi bilgiye açık ol ve red etme,bekle ve tahkik et,yani araştır,her sır sana açılır.

Comments