SÖZ

İnsandan çıkan kelam(söz) topraktan çıkan yer altı kaynakları gibidir.Yaratılmış olan tüm varlıklar özleri nedeniyle yaratıcıya bağlıdırlar.Bu nedenle insanda bunlardan biridir..Biz bu konuda insanların sarfettiği sözleri konu alarak sarfedilen sözleri inceleyeceğiz.

İnsanın kendini anlamasındaki tek faktör seyrettiği alemdeki olan biten hadiseler ve doğa kuralları denilen yaratıcı kurallarına bakması,bakabilmesidir.Zaten müslümanların ilahi kitabının OKU emri ile başlamasının sebebide budur.Mağarada tek başına ne bir dergi,ne bir kitap yok iken Hz.Muhammed'den neyi okuması istenmiştir? Tabi ki kendini okunması istenmiştir ve kişi kendini okumasını ancak etrafındaki yaratılmış olanların oluşumları,ilişkileri ve davranışları ile yaradanın anlatmak istediği kripto mesajları anlayıp okuyabilmekle gerçekleştirebilir. Çünki alem dediğimiz etrafta ne varsa insanda o var ve insanda ne var ise alemde o mevcuttur.Alem insanın içsel görünmeyen duygu-düşünce ve zihninin en uygun mercek ile net görüp seyretmesine yarayan bir aynadır.

Doğaya baktığımızda yeraltından çıkan bir çok unsurları görmekteyiz,bir çok maden ve fosillerin cevher,petrol,kömür olabilir ama biz iki sıvı SU ve LAV dan bahsedeceğiz. Bu iki sıvıda kendi istekleri ile dağlardan çıkarlar,ancak bunlardan LAV etrafını yakar yıkar,SU ise nehir olur gittiği her yeri hayat verir. İnsandan çıkan sözlerde Celal yani lav olarak veya Cemal yani su olarak çıkar. Onun için kimi söz anlatım ve yazıları dangalak,itici,kışkırtıcı ve kimilerinide sürükleyici,ilham verici ve mükemmel olarak buluruz. Kişi hangi şekilde söz sarfederse etsin sonuçta öz itibari ile yaratıcının Celal veya Cemal özelliklerinin o kişiye teması ile gerçekleşir. Burada dikkat edilecek husus şudur.

Su olarak çıkan sözler nehir olup denize gidene kadar bir çok bitki-masulü sular,yeşilliklere boğar,hayvanların ve insanların su ihtiyacını karşılar ve hatta barajlar ile enerji üretmek gibi bir çok faydası tesbit edilir. Sözleri su gibi ilim ve hikmetli olanlar aynen bu dağdan gelen suyun nehir olup fayda sağlaması gibi insanlara ilim ve irfanda bir çok fayda sağlar. Fakat lav olarak çıkan sözlerden kaçınılır,oysa bu tür sözlerde yaradanın hikmetlerindendir. Etrafını yaksa yıksa,küle boğsa bile bir çok dağın oluşmasında yani yeryüzünü şekillendirmede,yerküre derinliklerindeki madenlerin insanların erişebildiği yeraltı madenleri olmasında lav oalarak çıkmasınında enteresan faydaları bulunmakta. Ayrıca çıkan lavların yeraltında kotkunç boşluklar oluşturması ile yeraltı sularının kanallarını oluşturmakta,depremlerin oluşmasını tetikleyerek yine zararlı bir hal ortaya çıkarsada kıta hareketleri,yeryüzü şekillenmeleri,maden,menba suyu,şifalı sular,doğal gaz gibi nice insan yararına olan değerleri kazandırmaktadır.

Biz insanlara düşen,sözlerin mahiyetini kavrayıp her sözü dinleyip onun ardındaki değerleri bulmaktır. İşte kendini anlamak,kendini dinlemek,kendini okumak budur.Yoksa gönlümüze hoş geleni dinleyip hoş gelmeyeni kulak tıkamak veya kaçmak deyildir. Sonra ''' yoksa siz kitabın bir kısmını inanıyor ve bir kısmını inanmıyormusunuz '' ayetinin muhattabı olunur ve buna muhattap olan kendini kamil/arif adletsede sadece etten-kemikten bir beşerdir,çünki bu alem yaratanın sonsuz ilmiyle bizlere sunulan okumamız gereken bir kitaptır.